1 Mart 2008 Cumartesi

Mücadele

Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede > birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden > biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli > o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. > > > Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt > köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu > düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin > neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, > sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını > sıvazladı. > > - "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat." > > - "Neyin simgesi" diye sordu çocuk. > > - "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik > ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe > ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları. > > Çocuk, sözün burasında; 'mücadele varsa, kazananı da olmalı' diye > düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi: > > - "Peki" dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?" > > Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa. > > - "Hangisi mi evlat? > Ben, hangisini daha iyi beslersem!"